Sonsuzluk.Net

Sonzuluk.Net CAFE - "Mırr"mutlaka okuyun‏

sevdanaz - 22 May Cum, 2009 12:09 pm
Mesaj konusu: "Mırr"mutlaka okuyun‏
Aralarındaki anlaşma şuydu.Kavga ettikleri zaman kim kendini haksız görürse, ötekini arayacak ve kedi diliyle konuşacaktı.*

*Yani ona "Mırr" diyecek ve barışacaklardı. *

*Birbirlerini çok seviyorlardı. *

*Her seven gibi ara sıra münakaşaları, gerginlikleri oluyordu.*

*Ama her defasında bu "Mırrlama" harikulade bir maymuncuk gibi bütün
gerginlikleri açıyor, işler yoluna giriyordu.*

*Evliliklerinin altın parolası buydu.*

*Küçük bir kedi "Mırrlaması"…*

*Kendi deyişleriyle, "Böylece aralarındaki gerginlik yumuşatılıyor, normal
hayata dönüyorlardı".*

*Bu aslında, "Senin çabanı takdir ediyorum" anlamına geliyordu.*

*Öteki için de "Özrünü kabul ediyorum"…*
*Bu anlaşmanın tek şartı vardı.*
*İkisinden birisi mutlaka "Mırr" diyecekti.*


** * **


*Sonra bir gün ilginç bir şey oldu.*
*Yine bir gerginlik günüydü.*
*Arada negatif rüzgárlar esmiş, gergin elektrikler gidip gelmişti.*
*Hafiften bir küskünlük yani.*
*Herkes kendi yoluna gitmişti.*
*Durumu düzeltmek için, ikisinden birinin ötekini arayıp "Mırr" demesi
gerekiyordu. *
*Ama bunu kim diyecekti?*
*Kadın, düşündü.*
*Derinlemesine düşündü.*
*Tarafsız olmaya çalıştı.*
*Sonunda kararını verdi.*
*Kabahatli kendisiydi ve onun telefonu açıp "Mırr" demesi gerekiyordu. *


** * **
*Statüsü şuymuş, buymuş hiç umurunda değildi.*
*Kadınlık gururuymuş, erkeğin alttan alması gerekirmiş gibi, kıymeti
kendinden menkul psikolojik kanunların hiçbirine sığınmadı.*
*Eli telefona gitti ve numaraları çevirdi.*
*O daha telefon açılıp karşıdan "Alo" sesi gelmeden, parolayı verdi:*
*"Mırrr…"*
*Hayret…*
*Karşıdan soluk sesi bile gelmedi.*
*Bunun üzerine tekrarladı.*
*"Mırrr…"*
*Yine ses yok.*
*Oysa o, bir "Mırr" değil, iki, üç, hatta beş "Mırr" sesi bekliyordu.*
*Kendi kendine derin bir iç muhasebeye girişti.*
*Acaba onu gerçekten bu kadar çok mu kırmıştı?*
*Gerçekten bu kadar ağır sözler mi söylemişti?*
*Artık geri dönüş yok muydu?*
*İşte tam bu muhasebenin ortasında, ahizenin öteki tarafından, çok cılız bir
ses geldi:*
*"Mırr…"*
*Ses çok ama çok cılızdı.*
*Hatta o günün teknik imkánlarında, telefonun zırıltısı bile o "Mıırr"dan
daha kuvvetliydi. *
*Gerçek bir "Mırr" mı yoksa "zoraki" biri mi?*
*Sorunun gerçek cevabını akşam evde öğrenecekti.*


** * **
*Erkek, Türkiye'nin en büyük, en efsane şirketinin başındaydı.*
*Çok önemli bir toplantıdaydı. *
*Etrafı şirketin en baba isimleriyle doluydu.*
*Sekreterine, "Telefonda kimseyi bağlamayın" talimatı vermişti.*
*İşte telefon böyle bir ortamdaydı.*
*Sekreter, ürkek bir sesle, "Ama efendim, arayan Hanımefendi" diyordu.*
*Ahizeyi eline aldı ve gelen sesi duydu:*
*"Mırr…"*
*Etrafına baktı.*
*Şirketin bütün büyük müdürleri kendine bakıyordu.*
*Bir tarafta dünyalar kadar sevdiği karısı.*
*Öteki tarafta kendisi kadar sevdiği karizması.*
*Bir saniye bile düşünmedi.*
*Telefonu ağzına yapıştırdı ve ancak onun duyabileceği bir sesle "Mırrr"
diye fısıldadı.*
*Olayın gerisini akşam evde karısına anlattı.*


** * **
*Kocasını arayan kadın Suna Kıraç'tı.*
*Koç topluluğunun en efsanevi isimlerinden biri. Vehbi Koç'un kızı.*
*Aradığı kişi kocası İnan Kıraç'tı.*
*Koç Grubu'nun en üst düzey yöneticisi.*
*Suna Kıraç yıllar sonra şunu söyleyecekti: *


*"Her çiftin gündelik yaşamda kendilerine özgü bir dilinin olduğuna
inanırım."*
*Onlarınki "kedi diliydi".*


*Bana göre de bir kadınla erkek arasındaki en etkili dil.*


**
*Suna Kıraç:"Ömrümden Uzun İdeallerim Var."

Powered by Genesis © 2007 Futurenuke