κıяıκ ĐüѕŁє& Düsmanlarinizi sevin çünkü kusurlarinizi yalniz onlar açikça söyleyebilir Sende Güzel Bir Söz Ekle
AnasayfaFlash ŞiirlerForumlarDuygusal KliplerGüzel SözlerSohbet GirişiŞiirler Sitede şuan 3 Kalp Atıyor
Sonsuzluk.Net :: Başlığı Görüntüle - KANSER'İ YENMEK VE BUGDAY‏
Forum Anasayfası  •  Yardım  •  Forumlarda Ara  •  Bilgileriniz  •  Arkadaş Listeniz  •  İstatislikler 

KANSER'İ YENMEK VE BUGDAY‏

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Sonsuzluk.Net Forum Ana Sayfası -> SAĞLIK Sayfayı Yazdır
Yazar Mesaj

eyna


Deneyimli



Kayıt: Oct 08, 2007


Mesajlar: 349


Yaş: 38


Cinsiyet:<b>Cinsiyet</b>:Bayan


Teşekkür Etti: 1


Teşekkür Edildi 22


48.50 Rep


Nereden: muğla



Durum: Çevrimdışı




Seviye:17
 
0 / 630
301 / 301
18 / 41



MesajTarih: 25 Şub Çrş, 2009 12:13 pm    Mesaj konusu: KANSER'İ YENMEK VE BUGDAY&#8207; Alıntıyla Cevap Ver


Seni yendim kanser !!!



Buğday çimi ekin buğday şırası için Kanseri engelleyen besinlerin başında atalarımızın Orta Asya'da içtikleri buğday şırası geliyor.
Klasik tedavi yöntemlerini reddeden tüm doktorların ortak iddiası, buğday çimi yenilmesi ve buğday şırası içilmesi Pakistan'daki Hunzakut Prensliği'nde kanserden ölüm yok. Hunzakutlular, acıbadem ve kayısı
çekirdeğini yiyorlar ve kansere yakalanmıyorlar.
Türkiye'de de acıbadem ve kayısı tüketilen bölgelerde kanser vakalarının azlığı dikkat çekiyor

Ödemiş'le Salihli arasında, binbir efsaneye konu olmuş, antik çağın şarap ve eğlence tanrısı Dionysos'un doğduğu! yerde Bozdağ'ıneteklerinde cennet Gölcük kıyısında kanseri yenen, bu zaferi kazandıktan sonra mücadelesi herkese örnek olsun diyerek bir de kitap yazan Doktor İlhami Güneral ile sohbetimiz sürüyor.

. Önemli olan bağışıklık sisteminin güçlendirilmesidir..Bağışıklık sistemini güçlendirmek çok da zor bir şey değildir.


Buğday müthiş bir kanser ilacıdır.
Buğday şırası kanseri önler ve bu önemli bir bitkisel tedavi aracıdır.
Buğday çimi, bol klorofil maddesi dışında 100 kadar vitamin, mineral ve besin maddesi içerir.


Taze olarak kullanılan buğday çiminde, aynı
ağırlıktaki portakaldan 60 kez daha fazla C vitamini ve aynı
ağırlıktaki ıspanaktan 8 kat fazla demir bulunmaktadır.. Buğdayın bir başka özelliği ise kandaki toksinleri nötralize eden maddeler içermesidir.


Sıvı oksijenle dopdolu olan buğday çimi doğanın en güçlü anti kanseri olan 'laetril'içermektedir. Izgara etler ve füme besinlerin kanserojen maddeler taşıdığı kanıtlanmıştır. Japon ! bilim adamı Nagivara, taze buğday çiminde bu maddeyi etkisiz hale getiren enzimler ve amino asitler
bulmuştur.

- Buğday çimini evde üretebilir miyiz?

- Evde de üretilebilir, küçük bir saksıda bile üretilebilir ve olduğu gibi yenebilir. Evde üretemeyenlere tavsiyemiz ise buğday şırası üretmeleri....

- Buğday şırasını herkes yapabilir mi?

- Evet elbette mutlaka üretilebilir. İsterseniz tarif edeyim. Bir
bardak aşurelik buğday, önce tertemiz yıkanarak bir litrelik cam kavanoza konur.
Üzerine 3 bardak su klorlu olmamak şartıyla ilave edilir. Kavanozun ağzı bir tülbentle kapatılarak serin bir yerde 24 saat bekletilir. Bu ilk su kullanılmaz, dökülür. Kavanoza yeniden 3 bardak su ilave edilir.
24 saat ekletildikten sonra oluşan yarı gazozlu su içilmek üzere bir kaba aktarılır. Böylece bir bardak aşurelik buğdaydan kış aylarında günde 5 kez, yazın ise günde 3 kez şıra alınır. Buğday şırasının lezzeti bazılarına itici gelebilir. O takdir! de her şıra bardağına bir C vitamini tableti eklenirse, nefis bir içecek ortaya çıkar.

Az önce sözünü ettiğimiz 'laetril' buğday çiminden başka nelerde bulunur?
Çünkü anlaşılıyor ki, 'laetril' kanserin tedavisinde en etkin
maddelerden biri...

Elmanın çekirdeğini de yiyin

- Evet, Türkiye'de en kolay laetrile ulaşabileceğimiz yer acı badem ve kayısı çekirdeğidir. Ayrıca elma çekirdeğinde de vardır. Elmanınçekirdeği yenilirse çok da iyi olur. Amerika'daki ilaç sanayinin maşaları bu 'laetril'
adlı ilacı yasaklatmayı başarmışlardır ama Meksika'da satılan 'laetril' bu ülkeden alınıp kaçak olarak ABD'ye sokulmaktadır. Laetril, vitaminve minerallerle verildiğinde çok daha iyi sonuçlar alınmaktadır.
'Kanserin Ölümü' adlı kitabında Manner, bu madde ile yüzde 90 başarı kazandığını söylemişti.

- Acıbadem ve kayısı çekirdeği de laetril içeriyor öyle mi?

- Evet öyle. Türkiye'de acıbadem ve kayısı çekirdeğinin sıkça
tüketildiği yerlerde resmi bir istatistik yok ama kanser vakalarının azolduğuna inanılıyor. Resmi istatistik yapılan bir ülke var...
Pakistan'a komşu küçük bir prenslik olan Hunzakut'ta şimdiye kadar hiç kanser olayına rastlanmadı.
Hanzakut'un özelliği temel besinleri kayısı ve kayısı çekirdeği...

Faydasız tedavilerin yerine HYDRAZINE SULPHATE

- Dünyada bugün kullanılmakta olan kemoterapi ve radyoterapi bağışıklık sistemini bozduğunu iddia ediyorsunuz.
- Alternatif tedavilerin bir sıralamasını yapsak en öne hangisini koyarsınız

- Önceliği bağışıklık sistemini güçlendiren tedavilere veririm, daha sonra biyolojik tedaviler ve bitkisel tedaviler gelir. Bağışıklık sistemi konusunda Alman doktor Issel'in tüm beden tedavisi bugün bu ülkedeki 60/70 klinikte başarı ile uygulanmaktadır.

Başarılı bir yöntem: Tüm beden tedavisi

- Tüm beden tedavisi nedir?

- Joseph Issel de bizim gibi kanseri lokal bir hastalık olarak değil, tüm vücudu ilgilendiren sistemik bir hastalık olarak ele alılyordu. Onagöre vücutta sürekli olarak kanser hücreleri ürüyor fakat sağlıklı bir bağışıklık sistemi bu hücreleri hemen tahrip ediyor. Issel'in bir diğer tedavi yöntemi de, ayda bir olmak üzere, özel olarak muamele görmüş birkolibasil aşısı olan Pyrifer ile ateş şoku tedavisi idi. Bu yöntemle
hastadan bir miktar kan alınıyor, bunu ozon oksijen birleşim ile karıştırarak yeniden hastanın damarından enjekte ediyordu. Binlercekanser hastası bu yöntemle iyileşmişti.

- Biyolojik tedavilerden de söz edelim biraz...

- Memnuniyetle efendim. Kanserde belli başlı ölüm sebebi ya tümörün hayati organları sararak yok etmesi,. Ya da glikojenezis denen birkısır döngü sonucu oluşan savunma gücünü yok eder ve hasta basit bir enfeksiyonla bile ölebilir. Boston'daki Beth Israel Hastanesi şefpatoloğu Dr. Harold Dvorak, 'Gerçekte hiç kimse kanserden ölmez' diyor.
Çok başka sebeplerle, mesela organların iflası sonucu ölür. Kanser hücresinin glikoza olan açlığı, hızla çoğalmasından ötürü normal hücrelerden 10/15 kat fazladır. Üstelik glikozu da tam olarak yakmaz,fermantasyon yoluyla kullanır ve geriye atık olarak laktik asit bırakır. Bu atık karaciğere ulaştığında, bir enzim vasıtasıyla enerji
birikimi de harcayarak yeniden glikoza dönüşürdü.


Böylece karaciğerle tümör arasında hastayı tüketen bir alışveriş sürer gider.

- Bu durumda karaciğer ve kanser arasında yakın ilişki ortaya çıkıyor

- Evet efendim . Karaciğer ile kanser kitlesi arasındaki bu kısır döngüyü durdurabilirsek kanserin de ilerlemesini durdurabiliriz.

- Peki bunun ilacı bulunabildi mi?

- Elbette bulundu. 1970 yılından beri de kullanılıyor. ilacın içindeki aktif madde Hydrazine Sulphate... Bu madde laktik asidi, glikoza dönüştürüyor ve hem glikojenizisi durduruyor, hem de tümörlerin büyümesini.. Eski Sovyetler'de,şimdiki Rusya'da halen kullanılıyor.


Dr. Serap KIRMIZI
Uludag University
Faculty of Science and Arts
Department of Biology
16059 Gorukle/Bursa TURKEY

(¯`·._.·[Sonsuzluk.Net İmza Alanı]·._.·´¯)


...BANA SESİN YETMEZ NEFESİNİDE İSTERİM...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder   Sayfayı Yazdır
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Bu foruma eklenti gönderemezsiniz
Bu forumdan eklenti indiremezsiniz


Powered by phpBB © 2006 phpBB Group

© Tasarım ibrahim Demircan

Resmi Facebook Sayfamıza Girmek İçin Tıklayın

[ Forum Arşivi | Sitemap | Forum PDA | Alt Yapı : Php-Nuke - Belediye Forumu - Teknik Servis Yazılımı ]