BİRİ HAYAT KADERE İNAT SENİ SİL BAŞTAN YAŞAYACAĞIM ! Sende Güzel Bir Söz Ekle
AnasayfaFlash ŞiirlerForumlarDuygusal KliplerGüzel SözlerSohbet GirişiŞiirler Sitede şuan 4 Kalp Atıyor
Sonsuzluk.Net :: Başlığı Görüntüle - SÜREKLİ GENİŞLEYEN BİR EVRENDE YAŞIYORUZ
Forum Anasayfası  •  Yardım  •  Forumlarda Ara  •  Bilgileriniz  •  Arkadaş Listeniz  •  İstatislikler 

SÜREKLİ GENİŞLEYEN BİR EVRENDE YAŞIYORUZ

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Sonsuzluk.Net Forum Ana Sayfası -> GÜZEL DİNİMİZ İSLAM Sayfayı Yazdır
Yazar Mesaj

vidocq


Yeni



Kayıt: May 15, 2008


Mesajlar: 25


Yaş: 41


Cinsiyet:<b>Cinsiyet</b>:Bay


Teşekkür Etti: 0


Teşekkür Edildi 0


6.25 Rep


Nereden: manisa



Durum: Çevrimdışı




Seviye:3
 
0 / 44
21 / 21
7 / 9



MesajTarih: 16 Tem Prş, 2009 3:27 am    Mesaj konusu: SÜREKLİ GENİŞLEYEN BİR EVRENDE YAŞIYORUZ Alıntıyla Cevap Ver


Ve Evren'i (Göğü) kuvvetimizle kurduk, muhakkak ki onu genişletmekteyiz.

51 Zariyat Suresi 47

Ayette "Evren, gök" diye çevirdiğimiz kelime Arapça "sema" kelimesidir. Bu kelime aynı Türkçe'deki "gök" kelimesi gibi hem Evren'i, hem Dünya'nın tavanını ifade eder. Yeryüzünün üstünün tümü "sema" diye adlandırılır.

Evren sonsuz mudur? Yoksa Evren sınırlarla çevrili durağan-sonlu bir yapıda mıdır ? İşte size insanlığın büyük dehalarının tarihin en başından beri en hararetli tartıştıkları konulardan biri.

Diyebiliriz ki insanlık tarihinde çok az konu bu kadar hararetle tartışılmış ve tüm uğraşlara rağmen bu konuda işin içinden çıkılamamıştır. İlk önce felsefenin içinde, daha sonra ise felsefeden bağımsızlığını ilan eden fizikte, Evren'in sınırlarının sonsuz olup olmadığı tartışılmıştır. Tarihin en parlak simalarının bir kısmı Evren'in sonsuz olduğunu, buna karşın birçok ünlü düşünür de Evren'in sınırlarla çevrili bir şekilde sonlu olduğunu söylemiştir. Oysa Kuran bu iki görüşün dışında sürekli genişleyen dinamik bir Evren modeli çizmiştir. Kuran'ın çizdiği model, Evren'in her an bir sonu olmakla sonsuz Evren modelinden, sürekli genişlemekle ise durağan sınırlı Evren modelinden ayrılmaktadır. Böylece insanlığın bu en büyük tartışmasında Kuran tüm düşünürlerin dışında üçüncü bir modeli tarif etmiştir.

İşte Kuran'ın Allah tarafından indirilip indirilmediğini anlamak isteyenler için bir test imkanı. Bir tarafta ne felsefe, ne fizikle uğraşmış çöldeki Muhammed. Diğer tarafta felsefenin, fiziğin ünlü düşünürlerinin iddiaları. İşte Aristo, işte Ptolemy, işte Giordano Bruno, işte Telesio Patrizzi, işte Galieo Galilei, işte Isaac Newton... Dünya tarihinin bu en büyük dehaları gözlemleriyle, formülsel uğraşlarıyla Evren'in sınırlı, sonlu veya sonsuz olduğunu iddia etmişler, fakat hiçbiri genişleyen dinamik Evren modelini çizememişlerdir. Ancak 20. yüzyılda Edwin Hubble'ın gelişmiş teleskobuyla gözlemleri, tüm yıldız kümelerinin hızla birbirlerinden uzaklaştığını tespit etmiş, böylece genişleyen dinamik Evren modeli doğrulanmıştır.

Evren'in genişlediği ilk kez 1900'lü yıllarda ortaya atılmıştır. 1900'lü yıllardan önce Kuran dışında bu iddiayı ortaya koyan tek bir kaynak bile yoktur. Tek bir kaynak bile!..
Bağlantıları Yalnızca Kayıtlı Kullanıcılar Görebilir!
Hemen Kayıt Olun veya Hesabınıza Giriş Yapın!
MUHAMMED'İN ÇÖLDE SAKLADIĞI TELESKOP

Kuran'ın Allah tarafından indirildiğini inkâr edenler, Muhammed Peygamber'in Kuran'ı uydurduğunu söylemektedirler. Peki bunu söyleyenler Muhammed Peygamber'in Evren'in genişlediğini, 1900'lü yıllardan önce bilen Dünya tarihindeki tek kişi olmasını nasıl açıklayacaklar? Acaba Muhammed Peygamber 1900'lü yıllarda yapılmış olan teleskobun bir benzerini 600'lü yıllarda icat etmişti de, bu teleskobu kumlar altında mı gizliyordu? Acaba Muhammed Peygamber teleskobu kullanmayı, yıldızların hareketlerini yorumlayacak astrolojik bilgiyi biliyordu da, bunu insanlardan mı saklıyordu? Eğer Muhammed Peygamber deli olduğu için Peygamber olduğunu iddia etti denirse; bu nasıl bir deliliktir ki kendi döneminin insanlarının hiçbirinin bilmediği ve bilmesine imkan olmayan, kendisinden 1300 yıl sonra ancak anlaşılacak olan bir gerçeği biliyordu? Eğer Muhammed Peygamber kendi menfaatleri için dini uydurdu denirse; bu nasıl bir menfaat uydurmadır ki bu kişinin uydurdukları ancak 1300 yıl sonra tam anlaşılıyor; fakat kendi döneminde bu ayeti söylemesi kendisine hiçbir menfaat sağlamıyor, hatta gözleriyle Evren'in genişlediğini fark edemeyen düşmanlarına belki koz bile vermiş oluyordu. Menfaat için hareket eden kişi, kendi yaşarken kendisine faydası olmayan, hatta kendi döneminde anlaşılmadığı için eleştirilmesine yol açacak bir şeyi söyler mi? Eğer tüm bu gerçeklere karşın hâlâ bir kişi "Muhammed Peygamber kendi aklıyla bunu bildi" derse; bu nasıl bir akıldır ki kimsenin bilemediğini biliyor fakat bunları kendi bildiğini kabul edeceğine, Allah bana bildirdi diye yalan söylüyor! Toplu iğneyi bulan bir kişi bile bu buluşuyla övünme eğilimindeyken, Muhammed Peygamber niye aklıyla övünmüyor da "Bu (Kuran) benden değildir, bu Allah'tandır." diyor. Tevazudan mı? Bir yandan Peygamber olduğunu söylerken inanılamayan, yalancılıkla itham edilen, böylece ahlâken düşük bir mertebede gösterilen kişiyi, tevazu sahibi diye mi yüceltecekler? Evet inkâr etmekte ısrar edenlere bir soru da biz soralım: “Siz neyi savunduğunuzun, ne dediğinizin farkında mısınız?”



Bağlantıları Yalnızca Kayıtlı Kullanıcılar Görebilir!
Hemen Kayıt Olun veya Hesabınıza Giriş Yapın!

(¯`·._.·[Sonsuzluk.Net İmza Alanı]·._.·´¯)
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder   Sayfayı Yazdır
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Bu foruma eklenti gönderemezsiniz
Bu forumdan eklenti indiremezsiniz


Powered by phpBB © 2006 phpBB Group

© Tasarım ibrahim Demircan

Resmi Facebook Sayfamıza Girmek İçin Tıklayın

[ Forum Arşivi | Sitemap | Forum PDA | Alt Yapı : Php-Nuke - Belediye Forumu - Teknik Servis Yazılımı ]