ahmet kozan Dudaklarım mühürlendi başka dudağa değer mi? Olmaz böyle birşey, olursa kıyamet kopmuş demektir.(Lost Soul) Sende Güzel Bir Söz Ekle
AnasayfaFlash ŞiirlerForumlarDuygusal KliplerGüzel SözlerSohbet GirişiŞiirler Sitede şuan 10 Kalp Atıyor
Sonsuzluk.Net :: Başlığı Görüntüle - : Babacığım
Forum Anasayfası  •  Yardım  •  Forumlarda Ara  •  Bilgileriniz  •  Arkadaş Listeniz  •  İstatislikler 

: Babacığım

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Sonsuzluk.Net Forum Ana Sayfası -> Hikaye Ve Güzel Yazılar Sayfayı Yazdır
Yazar Mesaj

Antipatique


Paylaşımcı



Kayıt: May 30, 2008


Mesajlar: 222


Yaş: 45


Cinsiyet:<b>Cinsiyet</b>:Bayan


Teşekkür Etti: 2


Teşekkür Edildi 8


25.50 Rep




Durum: Çevrimdışı




Seviye:13
 
0 / 370
176 / 176
28 / 30



MesajTarih: 06 Arl Cmt, 2008 2:21 pm    Mesaj konusu: : Babacığım Alıntıyla Cevap Ver


: Babacığım
Evliliğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu.
Eşi babasını istemiyor ve onun evde bir fazlalık olduğunu düşünüyordu.
Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara ulaşıyordu.
Yine böyle bir tartışma anında eşi bütün bağları kopardı ve 'Ya ben giderim, ya da baban bu evde kalmayacak' diyerek rest çekti.

Eşini kaybetmeyi göze alamazdı.
Babası yüzünden çıkan tartışmalar dışında mutlu bir yuvası sevdiği ve kendini seven bir eşi ve birde çocukları vardı.
Eşi için çok mücadele etmişti evliliği sırasında.
Ailesini ikna etmek için çok uğraşmış ve çok sorunlarla karşılaşmıştı.
Hala onu ölürcesine seviyordu.
Çaresizlik içinde ne yapacağını düşündü ve kendince bir çözüm yolu buldu.
Yıllar önce avcılık merakı yüzünden kendisi için yaptırdığı kulübe tipi dağ evine götürecekti babasını.
Haftada bir uğrayacak ve ihtiyacı neyse karşılayacak, böylelikle eşiyle de bu tür sorunlar yaşamayacaktı.
Babasına lazım olacak bütün malzemeleri hazırladıktan sonra yatalak babasını yatağından kaldırdı ve kucakladığı gibi arabaya attı.
Oğlu Can 'Baba ben de seninle gelmek istiyorum' diye ısrar edince onu da arabaya aldı ve birlikte yola koyuldular.

Karakışın tam ortalarıydı ve korkunç bir soğuk vardı.
Kar ve tipi yüzünden yolu zor seçiyorlardı.
Minik can sürekli babasına 'Baba nereye gidiyoruz ?' diye soruyor ama cevap alamıyordu.
Öte yandan nereye götürüldüğünü anlayan yaşlı adamsa gizli gizli gözyaşı döküyor oğlu ve torununa belli etmemeye çalışıyordu.
Saatler süren zorlu yolculuktan sonra dağ evine ulaştılar.
Epeydir buraya gelmemişti.
Baraka tipindeki dağ evi artık çürümeye yüz tutmuş, tavan akıyordu.
Barakanın bir köşesini temizledi hazırladı ve arabadan yüklendiği yatağı oraya itina ile serdi.
Sonra diğer malzemeleri taşıdı.
En son da babasını sırtlayarak yatağa yerleştirdi.
Tipi adeta barakanın içinde hissediliyordu.
Barakanın içinde fırtına vardı adeta.
Çaresizlik içinde babasını izledi.
Daha şimdiden üşümeye başlamıştı.
Yarın yine gelir bir yorgan ve birkaç battaniye getiririm diye düşündü.
Öyle üzgündü ki Dünya başına göçüyor gibiydi.
O bu duygular içindeyken babası yüreğine bıçak saplanmış gibiydi.
Yıllarca emek verdiği oğlu tarafından bir barakaya terk ediliyordu.
Gururu incinmişti içi yanıyordu ama belli etmemeye çalışıyordu.
Minik Can ise olanlara hiçbir anlam veremiyordu.
Anlamsızca ama dedesinden ayrılacak olmanın vermiş olduğu üzüntüyle sadece seyrediyordu.
Artık gitme zamanıydı.
Babasının yatağına eğildi yanaklarını ve ellerini defalarca öptü.
Beni affet der gibi sarıldı, kokladı.
Artık ikisi de kendine hakim olamıyor ve hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Buna mecburum der gibi baktı babasının yüzüne ve Can'ın elini tutup hızla barakayı terk etti.

Arabaya bindiler.
Can yol çıktıklarında ağlamaya başladı neden dedemi o soğuk yerde bıraktın diye.
Verecek hiçbir cevap bulamıyordu, annen böyle istiyor diyemiyordu.
Can 'Baba sen yaşlandığında bende seni buraya mı getireceğim' diye sorunca Dünyası başına yıkıldı.
O sorunun yöneltilmesiyle birlikte deliler gibi geri çevirdi arabayı.
Barakaya ulaştığında 'Beni affet baba' diyerek babasının boynuna sarıldı.
Baba oğul sıkı sıkı sarılmış ve çocuklar gibi hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı.
Oğlu 'Baba beni affet, sana bu muameleyi yaptığım için beni affet' diye hatasını belli ediyordu...
Babası oğlunun bu sözlerine en anlamlı cevabı veriyordu...

'Geri geleceğini biliyordum yavrum.
Ben babamı dağ başına atmadım ki, sen beni atasın.
Beni bu dağda bırakamayacağını biliyordum."

(¯`·._.·[Sonsuzluk.Net İmza Alanı]·._.·´¯)


bana bu sevdadan hayır yokmuş
olmasa ne yazar?
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder   Sayfayı Yazdır
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Bu foruma eklenti gönderemezsiniz
Bu forumdan eklenti indiremezsiniz


Powered by phpBB © 2006 phpBB Group

© Tasarım ibrahim Demircan

Resmi Facebook Sayfamıza Girmek İçin Tıklayın

[ Forum Arşivi | Sitemap | Forum PDA | Alt Yapı : Php-Nuke - Belediye Forumu - Teknik Servis Yazılımı ]