ahmet kozan Sensizliği gördüm uykumda, yaşayamam bu acıyla Öyle enjekte ettim ki seni beynime kurtulamam asla (Lost Soul) Sende Güzel Bir Söz Ekle
AnasayfaFlash ŞiirlerForumlarDuygusal KliplerGüzel SözlerSohbet GirişiŞiirler Sitede şuan 18 Kalp Atıyor
Sonsuzluk.Net :: Başlığı Görüntüle - İNSANLIĞIN KEMAL BAHÇESİ...
Forum Anasayfası  •  Yardım  •  Forumlarda Ara  •  Bilgileriniz  •  Arkadaş Listeniz  •  İstatislikler 

İNSANLIĞIN KEMAL BAHÇESİ...

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Sonsuzluk.Net Forum Ana Sayfası -> GÜZEL DİNİMİZ İSLAM Sayfayı Yazdır
Yazar Mesaj

Antipatique


Paylaşımcı



Kayıt: May 30, 2008


Mesajlar: 222


Yaş: 45


Cinsiyet:<b>Cinsiyet</b>:Bayan


Teşekkür Etti: 2


Teşekkür Edildi 8


25.50 Rep




Durum: Çevrimdışı




Seviye:13
 
0 / 370
176 / 176
28 / 30



MesajTarih: 06 Arl Cmt, 2008 2:35 pm    Mesaj konusu: İNSANLIĞIN KEMAL BAHÇESİ... Alıntıyla Cevap Ver


İNSANLIĞIN KEMAL BAHÇESİ...
Bir gezginin yolu günün birinde bir bahçeye varmış. O bahçede yalnız gül yetişirmiş. Birbirinden narin ve zarif güller. O güller kadar zarif ve latif bir hatun kapı önünde duruyormuş. GEZGİN hatuna hayranlık ve saygı ile yaklaşıp kendisini takdim etmiş. Ve hatundan adını bağışlamasını istemiş.

HATUN: bana SEVGİ derler.

GEZGİN: Sevgi hatun burada yalnız mı oturuyorsunuz?

SEVGİ: hayır eşimle beraber oturuyoruz. Ona İLİM derler. Şu anda bahçede çalışıyor. Bıkmaz yorulmaz bir kişidir.

GEZGİN: Bahçeyi dolaşmama izin var mı?

SEVGİ: Hay hay... lütfen ayakkabılarınızı çıkarında SAYGI dediğimiz şu mestleri giyiniz. Onlar öylece konuşurken İLİM çıkagelmiş. Bahçeyi birlikte dolaşmaya başlamışlar. SEVGİ önde İLİM ve GEZGİN arkada yürüyorlarmış. Her gülün bir adı varmış. MUTLULUK, HOŞGÖRÜ, SABIR, KANAAT, ADALET, İRADE, ŞEFKAT, MERHAMET, AKIL, HİKMET, KUDRET, SAMİMİYET, TEVAZU, FAZİLET VE... bu kadar çeşitte ve bu kadar yoğunlukta güzellik bu kadar bakım ve özen, böylesine bir düzen karşısında heyecanlanan ve hayrete düşen gezgin bahçıvan ilim efendiye sormuş:

GEZGİN: Siz hangi gülün hangi isimde olduğunu bazen karıştırıyormuşsunuz?

İLİM: Bazen şaşırdığım oluyorsa da SEVGİ hemen yardımıma koşuyor bana doğru ismi hatırlatıyor.

GEZGİN: Güllerin erip eriştiği bu toprağın bir özelliği var mı?

İLİM: Özelliği olup olmadığını bilmiyorum. Bu toprağı bize VEFA adında bir dostumuz getirir. VEFA dostumuzun dediğine göre, örneğin; MERHAMETLİ bir insan görünce, ondan oluşan toprağı bize getirir, bizde onu MERHAMET gülünün altına serpiveririz veya ŞEFKATLİ bir insan görünce ondan oluşan toprağı bize getirir, bizde o toprağı ŞEFKAT gülünün altına sereriz ve bu böyle devam edip gider.

GEZGİN: Güller arasında aşı yapılıyor mu?

İLİM: Elbette HAYAL gülüne GERÇEK'i aşıladık; ÜMİT gülü oluştu. İMAN gülüne HİZMET'i aşıladık; TESLİMİYET gülü oluştu. HİKMET gülüne AKIL'ı aşıladık; İRADE gülü oluştu. Bu aşıları sürekli yapmak zorundayız. Örneğin; o muhteşem ADALET gülüne KUDRET gülünü aşılamazsak, ADALET hemen sararıp soluyor. Aciz kalıyor. KUDRET gülüne ADALET'i aşılamazsak KUDRET gülünün toprağında ZULÜM böcekleri üreyiveriyor.

GEZGİN: Bu aşıları siz mi yapıyorsunuz?

İLİM: Çelikleri ben hazırlıyorum ama aşıyı koyup kovuşturan eşim SEVGİ'dir. O ilham kalemini eline alır, aşılanacak varlığın AKIL perdesini yumuşak yumuşak aralar, böylece o varlığın gönlüne ulaşır, oraya aşı çeliğini bir güzel yerleştirir. Sonra da oluşan bütün kader sicimi ile tatlı tatlı sarar. Bütün bu işleri bu aşamaları her seferinde aynı dolgun zevk ve heyecan içinde seyrederim. Sanki o anda Rabbim (c.c) yanımızdaymış gibi...

GEZGİN: Tercih ettiğiniz güller var mı?

İLİM: Aslında yok. Fakat eşim SEVGİ; HOŞGÖRÜ için "o benim beş duyumdur." der. SAMİMİYET için, "o benim AHLAKIM'dır" der. TEVAZU için, "o benim EDEBİM'dir" der, ama ÜMİT'e fazlaca düşkün galiba... Zira ÜMİT için "o benim kanımdır" der durur...

Bir kaç gün sonra gezginimiz bir kasabaya varmış. Bir kahvehaneye girmiş. Burası oldukça tenha imiş. Kuytu bir köşede bir kişi oturuyor ve çay içiyormuş. Gezginimiz bu zata yaklaşmış, yanına oturmuş, kendisini takdim etmiş, adını bağışlamasını dilemiş.... o zat demiş ki:

ADEM: Bana ADEM derler.

Gezginimiz başından geçenleri; gül bahçesini, iki soylu bahçıvanı, konuşmaları anlatmış. ADEM dinlemiş. Sonunda demiş ki:O bahçeye İNSANLIĞIN KEMAL BAHÇESİ derler.

RABBÜL ALEMİN İÇİMİZDEKİ GÜLLERİ SOLDURMASIN ...

(¯`·._.·[Sonsuzluk.Net İmza Alanı]·._.·´¯)


bana bu sevdadan hayır yokmuş
olmasa ne yazar?
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder   Sayfayı Yazdır
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Bu foruma eklenti gönderemezsiniz
Bu forumdan eklenti indiremezsiniz


Powered by phpBB © 2006 phpBB Group

© Tasarım ibrahim Demircan

Resmi Facebook Sayfamıza Girmek İçin Tıklayın

[ Forum Arşivi | Sitemap | Forum PDA | Alt Yapı : Php-Nuke - Belediye Forumu - Teknik Servis Yazılımı ]